Denetim sorumluluğu dâhil, çalışma ortamının güvenli hale getirilmediği iş yerlerinde, işçilerin çalışırken yaşamlarını yitirmeleri iş cinayetidir.
İktidar, bürokrasi, patronlar ve onların aklı iş cinayetlerine ne diyor? Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs. diyorlar.
Hayır, işveren çalışma ortamını güvenli hale getirirse, denetimi sorumluluğunu yerine getirirse işçi ölümleri kader ve fıtrat olmaz, işçi cinayetleri yaşanmaz!
• TEMMUZ AYINDA İŞ CİNAYETLERİNDE EN AZ 195 İŞÇİMİZ YAŞAMINI YİTİRDİ.
• 2018 YILININ İLK YEDİ AYINDA EN AZ 1103 İŞÇİ İŞ CİNAYETLERİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ.
İSİG (İşçi Sağlığı İş Güvenliği) meclis raporuna göre;
Ocak ayında en az 144,
Şubat ayında en az 128,
Mart ayında en az 129,
Nisan ayında en az 188,
Mayıs ayında en az 169,
Haziran ayında en az 150 işçi ve Temmuz ayında en az 195 olmak üzere; Türkiye’de 2018 yılının ilk yedi ayında en az 1103 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
İŞÇİ CİNAYETLERİNİ NASIL ÖNLERİZ?
İşveren emeğe değer vermeyen, çalışanın hayatını değersiz gören kapitalist sistem anlayışından, fazla kazanç hırsından vazgeçerek, işçinin hayatını kaybetmemesi için işyerine maddi yatırımları yapmalı.
İşçi sağlığı iş güvenliği uzmanından ustabaşına, taşerondan işverene, belediyeden çalışma bakanlığına kadar olayda sorumluluğu olan kişiler cezalandırılmalıdır.
Sorumlular dikkatsizlik ve tedbirsizlik gibi nedenlerle istemeden işlenen suç (taksir) maddesi ile yargılanıyor. Genellikle de beş yılın altında cezalar veriliyor ve bu cezalar da ya erteleniyor ya da paraya çevriliyor. İş cinayetlerinde yargılamalar ‘‘kanunda ki iş cinayeti maddelerinden’’ yapılmalı.
Sendikasız, güvencesiz, kuralsız ve uzun çalışma süreleri, iş cinayetlerinin asıl ve temel nedenidir. İş cinayetleri, özel sektör çalışanlarının sendikal örgütlülüğünün önündeki engellerin kaldırılması ile sağlanabilir.
Bu önlemlerin alınabilmesi için de Türkiye’nin, insan yaşamına önem veren, emeğe önem veren, işçi haklarına saygılı sosyal demokrat politikaları uygulayacak hükümetlere ihtiyacı var.